Fibromyalji nedir
Fibromyalji yaygın vücut ağrısı, yorgunluk, sabah tutukluğu, uyku bozukluğu ve kas iskelet sisteminde belli noktalarda duyarlılık ile karakterize bir sendromdur. Birçok bulgusu başka hastalıklarda da görülebildiğinden sıklıkla karıştırılabilir ve teşhiste güçlük yaratabilir.
Laboratuvar tetkiklerinde bir bozukluk görülmediğinden, daha çok hastanın şikayetleri ile teşhis konur. Toplumda sık olarak bulunduğu düşünülen bu sendrom, hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir
1990 yılında ACR (Amerikan College of Rheumatology) tanı kriterleri tanımlanmıştır. Bunlar
1.Yaygın ağrı öyküsü olması. Ağrı en az 3 ay süre ile devam etmelidir.
2.Muayenede 18 hassas noktadan en az 11’ inde ağrı olması.
Tanıya yardımcı ancak kesin gerekli olmayan diğer klinik özellikler yorgunluk, uyku bozukluğu, başağrısı, tutukluk, iritabl kolon sendromu, paresteziler, depresyon ve anksiyetedir. Genel populasyonda fibromyalji sendromu prevelansı %1-10 arasında bildirilmektedir. Olguların yaklaşık % 90’ı kadın olup, en sık görüldüğü yaş grubu 30 – 60 yaşlar arasıdır. Orta ve yüksek sosyokültürel kesimde daha fazla görülür.
Hastalığın nedeni
Fibromiyalji hastalığının nedeni tam açıklanamamakla beraber, belirtilere yol açan bozukluğun merkezi sinir sisteminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bir çok faktör, ayrı ayrı ya da bir arada fibromyaljiyi başlatabilir. Genetik faktörler, viral enfeksiyon, fiziksel travma (cerrahi operasyon, düşme yada motorlu araç kazası), emosyonel travma, ilaç değişiklikleri (kortikosteroid kesilmesi) gibi etkenler, fibromyalji hastalığının ortaya çıkmasından sorumlu tutulmaktadırlar.
Hastalığın bulguları
Ağrı: Yaygın ağrı en sık yakınmadır. Hastalar ağrılarını tanımlamada ve ağrı yerini tarif etmede zorluk çekerler. Daha çok boyun, sırt ve bel bölgesinde yaygın ağrıdan yakınırlar. Kol ve bacaklarda da ağrı olabilir. Ellerde ağrı ve şişlikten yakınmalarına karşın, gerçek bir eklem tutulumu yoktur.
Yorgunluk: Önemli bir yakınma olup hastanın günlük yaşamını etkileyebilir. Hasta bunu sıklıkla “tüm enerjisinin kaybolduğu” şeklinde ifade eder. Genellikle sabah yataktan yorgun kalkar.
Uyku bozuklukları: Hasta uykuya dalamadığından veya sık uyandığından yakınabilir. Bazen de uyku süresinin yeterli olmasına karşın uyku dinlendirici olmayabilir ya da hasta hiç uyumadığı hissi ile uyanır.
Bunların dışında sabah tutukluğu, konsantrasyon ve bellek bozukluğu, karın ağrısı, ishal, kabızlık, sık idrara gitme, çene ekleminde ağrı, baş ağrısı, göz ve ağız kuruluğu, el ve ayaklarda uyuşma, huzursuz bacak sendromu, aşırı terleme gibi hastalığa eşlik edebilen başka belirtiler de mevcuttur, ancak bunların hepsi her hastada gözlenmeyebilir.
Etkileyen faktörler
Uzun süreli oturma, ayakta durma, stress, uzun süreli yazı yazma, araba kullanma, telefonla konuşma, soğuğa maruz kalma, eğilerek çalışma ve ağır kaldırma, kolların gergin pozisyonda çalışma yüzeyinde bulunması gibi çalışma koşulları fibromiyalji belirtilerini şiddetlendirebilir. Çalışma koşulları, boşanma, gebelik, ailede hastalık olması, tek başına aşırı sorumluluk yüklenme gibi stress faktörleri de fibromiyaljide belirtileri arttırabilir. Kadınlarda regl döneminde de belirtiler artabilir. Sıcak duş ve banyo, ılık ve kuru hava, tatil, dinlendirici uyku ile belirtiler genellikle hafifler.
Tedavi
Fibromyalji hastalığının tedavisinde ilaç tedavisi ve/veya ilaç dışı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Nöralterapi ve Ozon tedavisi de Fibromyalji hastalığında etkili birer tedavi yöntemleridir.
Nöral terapi, ağrı ve hastalık için, vücudun değişik yerlerine lokal anesteziklerin enjeksiyonu ile kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Nöralterapi fibromyalji hastalığının ortaya çıkmasından sorumlu tutulan , fiziksel ve duygusal travma gibi etkenlerin vücutta yarattığı etkileri ortadan kaldırır. Bu etkisini vegetatif sinir sistemi üzerinden gösterir.
Bedenin karşılaştığı Fiziksel ve duygusal travmalar vejetatif sinir sisteminin çalışmasını bozmakta ve çoğu kez modern tıbbın açıklayamadığı ve hastanın kendi psikolojisi ile ilgili olduğu söylenen, vücutta dolaşan ağrılar, baş ağrısı, uyku bozukluğu, sabah tutukluğu, yorgunluk, el ve ayaklarda uyuşma, ağrı ve şişlik hissi, aşırı terleme, huzursuz bacak sendromu, kendini iyi hissetmeme, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık gibi şikayetleri ortaya çıkarır.
Vejetatif sinir sisteminin çalışmasını bozan, bozucu alan denilen bu bölgelere yönelik uygulanan nöralterapi, bozucu alan etkisini ortadan kaldırarak vegatatif sinir sisteminin çalışmasını düzenler
Ozon tedavisi: stres hormonu olarak bilinen Adrenalini okside ederek hastaların yaşadığı depresyon ve sıkıntıyı azaltır.güçlü antioksidan etkisi ile vücuttan serbest radikallerin giderilmesini sağlayan enzimleri aktive ederek bedenin daha sağlıklı hale getirilmesini sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara direnci artırır. Antienflamatuar etkisi nedeniyel eklem ve sırt ağrılarının iyileşmesine yardımcı olur. Hormon ve enzim üretimini normale döndürür, beyin fonksiyonlarını ve hafızayı kuvvetlendirmeye yönelik destekleyici bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ozon enjeksiyonu ağrılı noktalara (tetik nokta) lokal olarak uygulanır ve sistemik bir uygulama olan Kan ozonu uygulaması da kronik yorgunluk, depresyon, uyku bozuklukları gibi yakınmaları gidermek için destekleyici olarak kullanılmaktadır.